Sorularla Feodalite
FEODALİTE Mİ? FEODALİZM Mİ?
Hangi kelime kullanılırsa kullanılsın aynı şeye ya da konuya işaret ederler. Yazılışlarına bakılırsa ayrı iki kelime gibi algılanabilirler. Ancak yabancı dili olanlar bunun yanlış bir algılama olduğunu hemen anlayacaklardır. Çünkü her iki kelime de dilimize farklı dillerden geçmiştir. Feodalizm (feudalism) kelimesi İngilizce’den; feodalite (feodalitė) kelimesi ise, Fransızca’dan geçmiştir. Kısacası her iki kelime de aynı şeyi ifade ederler.
Türkiye‘de yapılan çalışmalarda (eser başlıklarında) genelde feodalite kelimesi tercih edilmiştir. (“Feodalite ve Osmanlı Toplumu” Murat Özyüksel, “Feodalite ve Klasik Dönem Osmanlı Üretim Tarzı” Mehmet Ali Kılıçbay, “Tarihte Toplum ve Yönetim Tarzı Olarak Feodalite ve Osmanlı Düzeni” Halil Cin ve S.Gül Akyılmaz).
FEODALİTE ATÜT İLE AYNI ANLAMA MI GELMEKTEDİR?
Bilindiği üzere feodalite kelimesi çok sık karıştırılmakta ve bazı kelimelerle (başta ATÜT ile) aynı anlamda kullanılmaktadır. Başka bir deyişle kimilerine göre feodalite kelimesi ATÜT (Asya Tipi Üretim Tarzı) kelimesiyle aynı anlamı ifade etmektedir. Aslında iki kelime de birbirinden farklıdır.
“Feodalite”; Ortaçağ Batı Avrupası’ndaki üretim tarzını; “ATÜT” ise, “Asya Tipi Üretim Tarzı”nı ifade etmektedir.
FEODALİTE KONUSU NEDEN ÖNEMLİDİR?
Bu konuda Türkiye’de özellikle 1960’lı yıllardan itibaren çok büyük tartışmalar yapılmış ve hâlâ da yapılmaktadır. Feodaliteyle ilgili olarak bir yığın makale ve eser yazılmış ve yazılmaktadır. Kısacası feodalite konusu önemini hâlâ korumaktadır. “Sorularla Feodalite” başlıklı makalem gerek kavramsal çerçevenin iyi çizilmesi gerekse Ortaçağ Batı Avrupası’nın karanlıkta kalmış toplumsal-tarihi gerçeklerinin ve sırlarının gün yüzüne çıkarılması ve bu bağlamda toplumsal, tarihi, iktisadi, siyasi araştırmalarınızda sizlere destek olması ( tüm araştırmacılara -tarihçilere, sosyologlara, siyaset bilimiyle uğraşanlara ve iktisatçılara- yol gösterecek temel başvuru kaynağı olması nedeniyle ) bakımlarından önemli bir çalışmadır.
FEODAL HİYERARŞİ NASILDIR? ARTI-DEĞER NASIL ELDE EDİLMİŞTİR?
Konik yapıdaki feodal hiyerarşide en üstte kral yer almaktadır. En aşağıda bulunanlar ise; köylüler ve kentlerde yaşayan zanaatkarlardır. Sömürü düzeninde köylülerdensiyasi ve hukuki zor mekanizması olan “manor mahkemeleri”yle artı-değer aktarımı söz konusu olmuştur. Zanaatkardan artı-değer aktarımı ise, ekonomik nitelikli araçlarla (ham madde fiyatlarının tüccarların kontrolünde olması gibi) gerçekleşmiştir.
FEODALİTE İLE OSMANLI TOPLUMSAL DÜZENİ BENZER MİDİR?
Ortaçağ Batı Avrupası’nın hukuki, siyasi, toplumsal ve ekonomik düzeni olarak feodalite ile (feodal toplum düzeniyle) klasik dönem (1300-1550) Osmanlı toplum düzeni arasında benzerlik olmadığı ve hatta birbirlerinin tamamen zıddı oldukları bir realitedir. Çünkü klasik dönem Osmanlı toplum düzeni ve toprak rejimi olan dirlik sistemi feodaliteye göre daha ileri ve âdil niteliklere sahiptir. Osmanlı düzenininnitelik farklılıkları olarak şunları belirtmek mümkündür; daha merkeziyetçi rejim, daha az angarya, daha profesyonel bir askeri sınıf, sipahinin devlet memuru olması, devlet tarafından hakkaniyetli vergiler konması, reayanın ekeceği ürünün üst miktarına karışılmaması, reayanın toprağa karşılık olarak yerine getirmeye mecbur olduğu mükellefiyetlerinin merciinin feodal düzendekinden farklı olması, sipahinin reayanın üzerindemülkiyet hakkının olmaması, Osmanlı düzeninde feodal hiyerarşinin görülmemesi.
Etiketler: açıklama, avrupa, feodal sistem, feodalite, feodalite rejimi, feodalizm, genel kültür, İstanbul, krallık, orta çağ, ortaçağ avrupası, rejim, sorular, tarih, Türkiye
Eklenme Tarihi: 7 Mayıs 2020
Konu hakkında yorumunuzu yazın